TÜRKİYE-KIRGIZİSTAN İLİŞKİLERİ
Bu çalışmamızın amacı yeni dönemde
Kırgızistan-Türkiye ilişkilerini ele almaktır. Türkiye’nin Kırgızistan’ın
sorunlarının çözümündeki dış politikası ve Kırgızistan’ın buna karşı Türkiye
ile ilişkilerinde ne tür bir dış politika izleyebileceğidir.
Kırgızistan dış politikası, bağımsızlıktan bu yana, “çok taraflılık”
ilkesine dayanmaktadır. Kırgızistan dış politikasında, bağımsızlığın ilk
günlerinde olduğu gibi, bugün de Türkiye önemli bir yere sahiptir.
Türkiye, yeni bağımsızlıklarını kazanmış Orta Asya Türk cumhuriyetlerinin
uluslararası sistemde yerlerini alabilmeleri için güçlü bir lobicik faaliyeti
yürütmüştür. Ülkelerin hayati öneme sahip olan sorunlarıyla mücadelesinde her
zaman güçlü destek vermiştir. Örneğin Karabağ meselesinde Azerbaycan’a tam destek
vermekte ve kendi meselesi gibi ele almaktadır. 1999-2000 Batken olayları
sırasında Kırgızistan’la işbirliği içerisinde mücadele etmiş, askeri-teknik
destek sağlamış ve sınır güvenliğinin kuvvetlendirmesi için Kırgızistan’a
askeri eğitim sağlamıştır.1 Kırgızistan-Türkiye ilişkilerinde yeni döneme
bakılacak olursa, bu yakın ilişki devam etmektedir. Oş olaylarında
Kırgızistan’daki dönemin geçici hükümeti bu olaylara müdahalede etkisiz
kalınca, olayların durdurulması için dışarıdan müdahale edilmesini istemiştir.
Kazakistan ülkeye asker göndermeyi düşünmediklerini açıklamış2; Rusya Devlet
Başkanı Medvedev, Otunbayeva’nın destek çağrısını reddetmiştir 3. Türkiye
Cumhurbaşkanı Gül asker göndermenin uluslararası hukuka uygun olduğunu ve ortak
inisiyatifle karşı tarafın davetiyle gönderilmesinde sakınca olmadığını,
Kırgızistan iç güvenliğini sağlamak için Türk polisinin görev alabileceğini
açıklamıştır 4.
Haziran 2010 Oş olaylarından hemen sonra 3 Temmuz 2010 tarihinde Türkiye
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ülkeyi ziyaret etmiş, 10 milyon dolarlık hibe
vermiş ve TİKA aracılığıyla değeri 21 milyon doları bulan destek projeleri
gerçekleştirilmiştir5.Şubat 2011 yılında Başbakan Erdoğan’ın Bişkek
temaslarında Türkiye, Kırgızistan’ın 51 milyon dolarlık borcunu silmiş, 10
milyon dolar hibe vermiş ve Nisan 2011’de Kırgızistan Başbakanı A.Atambayev’in
Ankara ziyaretinde 61 ise milyon dolarlık yardım yapmıştır 6. İki ülke
arasındaki ticaret hacminin de 150 milyondan 1 milyar dolara çıkarılmasına
karar verilmiştir, bu Kırgızistan’ın ticari hayatı ve kalkınması için önemli
gelişmelerdir. Türk hükümeti Kırgız silahlı güçlerinin geliştirilmesi için 1
milyon dolar bütçe ayırmış ve dolaylı yardımlarla da Oş şehrinde yeni askeri
üssün inşası için 10 milyon dolarlık yardım paketinin ayrılmasına karar
vermiştir. 1992 yılından bu yana Türkiye askeri alanda toplam 8,5 milyon dolar
yardımda bulunmuştur 7.
İki ülke yetkilileri arasında Şubat 2011’de yapılan son görüşmede, vizelerin
kaldırılması ve ekonomik ilişkilere ivme kazandırılması gibi önemli kararlara
imza atılırken, yüksek düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi kurulmasına karar
verildi. Bu Konsey, iki ülke ilişkilerinin stratejilerini belirleyecek. Bu
çalışma çerçevesinde iki ülke Başbakanlarının eş başkanlıklarında uzman Bakanlıklara
bağlı Komisyonlar kurulacak. Ortak stratejik planlama grupları oluşturulacak ve
sekreterlik rolünü iki ülkenin Dışişleri Bakanları yürütecektir.
Stratejik İşbirliği Konseyi çerçevesinde iki ülke arasında sıkı güvenlik
işbirliğine gidilmelidir. Bu gelişme Kırgızistan’ın en önemli sorunlarından
biri olan uluslararası terörle mücadelede ve sınırlarının korunmasında önemli
destek sağlayacaktır. Yapılan anlaşma sonucu Türk ve Kırgız güvenlik güçleri
arasında danışma ve diyalogun sağlanması Kırgızistan’ın istikrarı için önemli
rol oynayacaktır. Bunun yanında iki ülke arasında atılması gereken diğer önemli
adım ise Kırgızistan’ın sınır sorunlarının çözümünde Türkiye’nin arabuluculuk
rolünü üslenmesidir. Orta Asya ülkelerinin sınır sorunları bölge ülkelerinin
ilişkilerinin gelişmesinde en önemli engeli oluşturmaktadır. 2002 yılında
Kırgızistan-Çin sınır anlaşmazlığının çözümünde, Kırgız anayasasına aykırı bir
şekilde Kırgızistan %30 toprak kaybıyla anlaşma sağlayabilmiştir 8. Türkiye’nin
üstleneceği arabuluculuk, başlangıçta Kırgızistan-Tacikistan sınır meselesinin
çözümü için olmalıdır. Çünkü ülkenin en sancılı ve kontrolü zor olan bölgesi
güney sınırlarıdır. İki ülkeyle de iyi ilişkileri olan ve çok güçlü diplomasi
geçmişine ve tecrübesine sahip olan Türkiye, bölge barışı için önemli rol
üstlenmiş olacaktır. Bu gelişme bölge ülkelerinin sorunlarının çözülmesinde
örnek olacak ve diğer sorunlu bölgelerle ilgili diyalogu güçlendirecektir.
Kırgız-Tacik sınır meselesinin çözülmesi iki ülkeyi yakınlaştıracak ve bölgeye
sızan uluslararası terör gruplarıyla mücadelede ortak hareket etmelerinin
önündeki engeli kaldıracaktır.
Kırgızistan’ın, dış politikasında Türkiye’ye yönelik daha aktif adımlar atması
gerekir. Bu adımlar daha çok siyasi olup Kırgızistan’ın ulusal çıkarlarına
tamamen uygun olacaktır. Bu adımlar Türkiye’nin uluslararası alandaki
sorunlarına doğrudan destek olmaktır.
“Ermeni meselesi” konusunda Kırgızistan’ın Türkiye’ye destek vermesi
ikili ilişkilerde önemli gelişme olacaktır, iki toplum arasında yakınlaşmayı
sağlayacaktır. Türkiye için uluslararası alanda önemli destek sağlanmış olacak
ve Kırgızistan için uluslararası siyasette yeni bir gelişme sağlayacaktır.
Ermenistan ve Türkiye’ye Kırgızistan’ın dış politikası öncelikleri açısından
bakılacak olursa, Ermenistan’la işbirliğinin hiç bir artısı söz konusu
değildir, ilişkiler imzalanmış deklarasyonlardan öteye gitmemiştir. Bu konuyla
yakından ilgili bir de Karabağ meselesinde Türkiye’nin tutumu eklenebilir. PKK
sorununa bakılacak olursa, bu konuda Kırgızistan’ın siyasi desteği Türkiye ile
ilişkilerinde önemli gelişme sağlayacak, artı olarak Orta Doğu’ya, Avrupa’ya,
Kafkaslara açılmış olacaktır, aynı zamanda Türk-Kırgız ilişkilerinde
yakınlaşmayı sağlayarak Bişkek’in ilkesel meselelerinde Ankara’nın desteğini
kazanmış olacaktır 9.Bu gelişme Kırgızistan’ın dış politikasında ikili
ilişkilerde olumlu gelişmeler ve uluslararası alanda öne çıkmasını ve daha
aktif oyuncu olmasını sağlayacağı gibi, Türk Dünyasında da saygınlığını,
desteğini ve işbirliğini artıracaktır. Türkçe Konuşan Ülkeler Zirvesinde
alınmış olan üye ülkelerin sorunlarının çözüm deklarasyonun hayata geçirilmesi
sağlanacaktır. Bu çerçevede Kuzey Kıbrıs’ın uluslararası izolasyondan
çıkarılması için üye ülkeler arasında bir formül üretilmesine çaba
gösterilebilir. Bu gelişmeler Kırgızistan’ın ulusal çıkarına daha uygun bir
adım olacaktır.
Yeni dönemde çok hızlı gelişme gösteren Türk-Kırgız ilişkilerinde
kültürel-ticari ilişkilerden siyasi ve güvenlik alanında işbirliğine gidilmesi
gerekmektedir. Türkiye’nin Kırgızistan’ın uzun yıllardır çözüm bekleyen
sorunlarına el uzatması ve bunu en üst seviye ilişkilerde yapması gerekirken,
Kırgızistan’ın da Türkiye’ye yalnız kaldığı uluslararası siyasi meselelerinde
aktif bir tavır sergilemesi gerekmektedir. Karşılıklı ve dengeli ortak siyasi
gelişmeler ulusal meselelerin çözümüne güç katacaktır.