Diş Hekimliğine dair doğru bilinen yanlışlar
“Çocukluktan itibaren yaşlılığa kadar toplumun büyük yüzdesini ilgilendiren ağız hastalıkları, tedavi edilmediğinde genel sağlığa da olumsuz etki etmektedir” diyen Diş Hekimi Hilal Yıldız Yüksel, ağız kanserlerinin en sık görülen kanser türleri arasında olduğunu ve toplum bilincinin bu yönde arttırılması gerektiğini söyleyerek Diş Hekimliğine dair doğru bilinen yanlışlar hakkında önemli bilgiler verdi.
Diş eti hastalıkların ve ağız içi enfeksiyonlarının; ülser, kalp krizi, diyabet ve kanser gibi birçok hastalığa neden olabileceğini kaydeden Türkiye Hastanesi Diş Hekimi Hilal Yıldız Yüksel, halk arasında sağlığa yönelik yanlış davranış ve inançların oldukça yaygın olduğunu söyleyerek “Özellikle ağız ve diş sağlığı alanında kulaktan duyma bilgilerle hastalar gereken tedavisine ya geç kalmakta ya da hiç yaptırmamaktadır. Bunun en büyük sebebi toplumdaki bilgi eksikliği ve oluşan yeni inanç ve davranışların üzerinde durulmamasıdır. Bu durum kişinin kendi ağız sağlığına hatta genel sağlığına da zarar vermektedir” dedi.
Hastaların en çok başvurduğu konular arasında dişlerin hepsini çektirip yerine ya haraketli ya da sabit yapay dişler yaptırmak olduğunu da ifade eden Diş Hekimi Yüksel, “Hem rahat görüntüsü hem de çiğneme açısından mümkün olduğu kadar doğal dişleri ağızda tutmak ve bakımlarını en iyi şekilde sağlamak gerekmektedir” dedi.
Hamilelikte ağız ve diş sağlığı
“Hamilelik en hassas olduğumuz dönemlerden biridir ve öncesinde diş hekimi muayenesi mutlaka gereklidir” diyen Yüksel; “ Toplum arasında hamilelikte diş kaybının normal olduğu ve çaresi olmadığı düşünülür. Oysaki hamilelikte hormonal değişikliklere bağlı olarak diş eti problemleri oluşabilir fakat düzenli diş hekimi kontrolü ile şikâyetlerin yaşanması azaltılır” dedi.
Yüksel açıklamasının devamında şu ifadelerde bulundu:
“Hamilelikte, bebek dişlerden kalsiyum alıyor sanılır fakat annenin beslenmesi, bununla da sağlanmıyorsa, bebekler annenin kemiklerinden kalsiyum alır, dişlerden almaz. Hamilelikte diş çekimi ve tedavisinden kaçınan anneler için, acil olan tedaviler hastanın kadın doğum hekimiyle görüşülüp kontrollü olarak yapılabilir. Acil olmayan tedaviler için de diş hekiminin önerilerine uymak gerekir.”
Çocuklarda ağız ve diş sağlığı
Küçük yaştaki çocuklarda yanlış bilinen ve ileriki yaşlarda ağız ve diş sağlığını tehlikeye sokan durumların olduğuna da değinen Yüksel, bu kapsamda şu açıklamalarda bulundu:
“Süt dişlerinin çekiminde anestezi kullanmak alttan gelen daimi dişin sürmesine engel olur sanılmasına karşın, yapılacak anestezinin alttan gelen daimi dişe olumsuz etkisi yoktur. Bu gibi süt dişleri dökülecek olduğu için dolgu ve tedavinin gereksiz olduğu düşünülmesi de, sonra gelecek olan sürekli dişlerde sürme bozukluklarına ve çene gelişiminde aksamalara sebep olur.”
Doğru bilinen yanlışlar
Diş Hekimi Yüksel, diş sağlığı hakkında doğru bilinen yanlışları da şöyle sıraladı:
1. Bazı hasta inançlarına göre çürük kalıtsaldır ve fırçalamayla önlenemezdir. Kalıtımın etkisi olduğu doğrudur fakat iyi bir ağız bakımı ve düzenli diş hekimi kontrolü ile ağız diş sağlığı yönetilebilir.
2. “Dişteki madde kaybı az bile olsa dolgu yanlış tedavidir. Dolgu düşer. Onun yerine porselen yaptırmak gerekir” diyen hastalarıma hep söylediğimiz şey önemli olan dişi en fazla dokuyla koruyabilmektir. Tekniğe uygun yapılan dolgular düşmez, kaplama ancak çok madde kaybı olan dişlerde hekimin önerisiyle olmalıdır.
3. Aynı şekilde “Kanal tedavisi yerine, dişi çektirmek daha iyidir” görüşü de yanlıştır. Anestezi altında, tekniklere uygun olarak yapılan kanal tedavisi ağrısızdır ve uzun süreler kalıcıdır.
4. Klinikte karşılaşılan en yaygın problemlerden biri de dişi ağrıyan hastaların, bölgeye aspirin, kolonya, alkol, tütün koymasıdır. Bu maddelerin kullanılması kesinlikle doğru değildir. Ağız içi dokularda yanıklara sebep olabilirler.
5. Ağız içerisinde anestezi uygulamanın alışkanlık yapacak bir işlem olduğu düşüncesiyle reddedilmesi de yanlış bilgiler arasındadır. Lokal anesteziler bağımlılık yapan maddeleri içermediği için, alışkanlık da yapmazlar.
6. Ağrıyan diş hemen çekilmelidir, en kolay ve ekonomik yol budur sanılmasına rağmen bir dişi kurtarmak için her türlü tedavi denenmelidir. Fonksiyonel ve estetik anlamda hiçbir protez kendi dişimizden daha iyi değildir.
7. 20 yaş dişleri gereksiz zaten çekelim diye gelen hastalarımızın muayenesinde düzenli bir şekilde çıktığını ve diş dizisini bozmadığını görüyorsak çekim önermiyoruz.
8. “Ağız kokusu toplumda kişinin yaşantısını etkiler, fakat normaldir herkesin ağzı kokar” düşüncesi yanlıştır. Düzenli ağız bakımı, çürük ve diş eti hastalıklarının tedavisi, yine kokuya neden olan sistemik hastalıkların kontrol altına alınmasıyla ağız kokusu önlenebilir.
9. Her diş işleminden önce, doktor önermese de antibiyotik isteyen hastalarımız ileride antibiyotik gerektiğinde direnç olacağını göz ardı etmemelidir.
(kaynak:ihlashaberajansı)