Türkiye’nin dijitalleşme notu yükseldi
Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır: “Kovid-19’la mücadelenin ilk haftalarından itibaren ihtiyaç duyulan pek çok teknolojik ürünü Türkiye yerli ve milli olarak üretmeyi başardı. Bu başarının arkasında 20 yıla yakın bir emek ve kapasite gelişim süreci var. Türkiye son 20 yılda çok büyük bir Ar-Ge ve yenilik ekosistemi kurdu” TÜBİSAD Yönetim Kurulu Başkanı Erman Karaca: “Türkiye’nin dijitalleşme endeksinde 2019’dan 2020’ye bir iyileşmenin olduğunu; bilgi ve iletişim teknolojile
Bilişim Sanayicileri Derneği (TÜBİSAD) tarafından hazırlanan “Türkiye’nin Dijitalleşme Endeksi Raporu”na göre Türkiye’nin dijitalleşme notu 2019‘da 5 üzerinden 2,94 iken 2020’de 3,06’ya yükseldi.
TÜBİSAD, Türkiye ekonomisi ve toplumunun dijitalleşme durumunu inceleyen “Türkiye’nin Dijitalleşme Endeksi Raporu”nu bilişim sektörünün temsilcileri ve Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır’ın da katıldığı online toplantı aracılığıyla kamuoyuyla paylaştı.
Özel sektör ve kamu temsilcilerinin görüşleri, iş dünyası mensupları tarafından doldurulan anketler ve 139 ülkeden alınan verilerin analiz edilmesiyle oluşturulan rapor; dönüşüm, ekosistem, yeterlilik, kullanım olmak üzere 4 ana bileşen ve 10 farklı boyutta Türkiye’nin Dijital Dönüşüm Endeksi’ni ortaya koyuyor.
Raporda, Türkiye’nin Dijital Dönüşüm Endeksi 2019’da 2,94, 2020’de ise 3,06 olarak hesaplandı.
– “Türkiye’nin güçlü altyapısı Kovid-19 mücadelesinde görüldü”
Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır, toplantıda yaptığı konuşmada, dijital dönüşümün 10 yılda erişeceği noktaya çok kısa bir zaman içerisinde eriştiğini belirterek, bu dönüşümün bireylerin, şirketlerin ve devletlerin günlük yaşamlarına çok yüksek düzeyde tesir ettiğini söyledi.
Bakanlık olarak Milli Teknoloji Hamlesi kavramıyla öz yeterliliği ve dijital dönüşümü vurguladıklarını aktaran Kacır, “Milli Teknoloji Hamlesi ile Türkiye’nin özellikle teknoloji seviyesi yüksek ürün ve hizmetleri yerli ve milli olarak üretebilmesi amacıyla, Türkiye’nin önümüzdeki döneme ilişkin ekonomik başarı hikayesini hep birlikte yazacağımıza inanıyoruz.” dedi.
Kacır, Kovid-19 mücadelesinde Türkiye’nin teknoloji üretiminde ne kadar güçlü bir altyapıya sahip olduğunun görüldüğünü vurgulayarak, şunları kaydetti:
“Mücadelenin ilk haftalarından itibaren ihtiyaç duyulan pek çok teknolojik ürünü Türkiye yerli ve milli olarak üretmeyi başardı. Bu başarının arkasında 20 yıla yakın bir emek ve kapasite gelişim süreci var. Türkiye son 20 yılda çok büyük bir Ar-Ge ve yenilik ekosistemi kurdu. 80’den fazla teknoparkta 5 bin 700’e yakın Ar-Ge odaklı çalışan şirketimiz var. Özel sektör Ar-Ge ve tasarım merkezlerinin sayısı bin 600’ü geçti.
2006’da sadece 54 bin tam zaman eşdeğer Ar-Ge personeli olan Türkiye’de, 2018’de bu sayı 172 bine yükseldi. 2000’lerin başında bütün ülkede patent başvuru sayısı 300’lerde iken, geçen yıl bu sayı 7 binin üzerine çıktı. Ar-Ge harcamalarının milli gelirimizdeki payı, 2006’larda binde 5 seviyelerinde iken, geçen sene yüzde 1’in üzerine çıktı. Ar-Ge’ye daha fazla harcama yapan ülkeler daha ileri neticeler alıyor. Biz de büyük bir kapasiteyi oluşturduk ve adım adım daha ileri neticeler almaya devam edeceğiz.”
– “Teknoloji hamlesi ülkemizi salgın sonrasında hızla ayağa kaldıracak”
TÜBİSAD Yönetim Kurulu Başkanı Erman Karaca da Türkiye’nin dijitalleşme endeksinde 2019’dan 2020’ye bir iyileşmenin olduğunu belirterek, “Bilgi ve iletişim teknolojileri alanında yaşanan gelişmelerin, ekonomik ve sosyal hayatın tüm alanlarında önemli dönüşümlere yol açtığını hepimiz gözlemliyoruz. Bunun belki de en çarpıcı göstergesi, tüm dünyayla birlikte yaşadığımız Kovid-19 salgını süreci oldu.” değerlendirmesinde bulundu.
Ekonomik ve toplumsal hayatın normale dönmesinde en büyük etkenin teknoloji olacağına dikkati çeken Karaca, şu ifadeleri kullandı:
“Salgın sonrası ekonomik düzen teknolojinin kullanımına eskisinden çok daha bağlı olacak. Salgının ekonomimizde yaratmış olduğu tahribatın telafisinde para ve maliye politikaları kadar teknoloji politikaları da önemli olacak. Bugünlerde Türkiye’nin ciddi bir teknolojik hamle paketi açıklaması ile finansal piyasalara çok olumlu bir mesaj verilmiş olacak ve bu yolla yatırımcı güveninin oluşmasında önemli bir hamle yapılmış olacak.
Ayrıca, böyle bir paket, salgında zor duruma düşmüş olan KOBİ’lerimizin ve esnafımızın yaralarını sarmakta önemli olacak ve teknoloji hamlesi, ülkemizi salgın sonrasında hızla ayağa kaldıracak; hem ekonomik hem toplumsal hayatın normale dönmesini hızlandıracak.”
– “Kamu kurumlarında dünyaya örnek olacak uygulamalar hayata geçiyor”
TÜBİSAD Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Ali Akarca ,Türkiye’de bireylerin günde ortalama 3 saatlerini internet ve sosyal medyada geçirdiklerini ve “bireysel dijital tüketim” toplumunda yaşandığını belirterek, ekonomide katma değer yaratan “bireysel dijital üreticilere” geçiş sürecini desteklemek gerektiğini söyledi.
Akarca ayrıca, ülke nüfusunun yüzde 66’sının e-Devlet Kapısı’nda sunulan 5 bin 180 hizmeti kullandığına ve 2023 de bu yüzdenin 80’e ulaşmasının hedeflendiğini belirterek, “Bu, gelecek 3 yıl içinde neredeyse erişkin olan tüm bireylerin dijital hizmetleri kullanacağını gösteriyor. Kamu kurumlarımızda birçok başarılı ve dünyaya örnek olacak uygulama hayata geçiyor.” dedi.
TÜBİSAD Yönetim Kurulu Üyesi Serdar Urçar iseTürkiye ekonomisi için asıl kritik olanın geleneksel ve başarılı şirketlerin dijital dönüşümünü başarabilmesi olduğuna işaret ederek, “Büyük bir hızla dijital doğanların sayısını artırmalı ve başarılı olma şanslarını artıracak iklimi oluşturmalıyız. Adım adım başarılı global girişimler doğuracak bir teknoloji ekosistemini oluşturmak, ülke olarak en stratejik hedeflerimizden biri olmalıdır.” diye konuştu.
Türkiye’nin Dijitalleşme Endeksi Raporu’nda, fiber altyapının gelişmesinin tüm ekonomiyi dönüştüreceği ve dijital dönüşüm sürecinde KOBİ’lerin desteklenmesinin önem taşıdığı belirtildi.
Raporda ayrıca, firmaların yüzde 73’ünün nitelikli işgücü eksikliğini dijital dönüşüm sürecinde en önemli kısıtlardan biri olarak gördüğü aktarıldı.